geldi, Çin’liydi, ama ingilizce bildiğinden kolay uyuşabiliyorduk. Birlikte çıktık. Saat 18:00’a kadar Şanghay’daki yerleri gezdik, alışveriş yaptık. yemek yedikten sonra otele döndük. Dizlerim eksantrik sızlıyordu, Sinem’in de vaziyeti benden değişik değildi. Odaya girer girmez Sinem elindeki poşetleri kenara vazgeçti ve kendisini yatağa attı. Ben de hemen yanına uzandım. İçimde eksantrik bir NE DE İNCE AMA ORTADAN AZICIK KALINA DOĞRU BİR SİKİM VAR BU ARADA. ANNE DEDİM HAZIR MISIN YILLARIN HASRETİNİ SONLANDIRMAYA. HAZIRIM OĞLUM SOK ARTIK KAÇ ZAMAN OLDU YABANCI BİR ŞEY GİRMİYOR ANNENE SOK SİKİNİ GÖM İÇİNE DİYE SAYIKLAMAYA BAŞLADI KADIN. BACAKLARININ ARASINA GELDİM SİKİMİ AMINA YUKARI AŞAĞI SÜRTMEYE BAŞLADIM DAHA SİKİLMEDEN İNLİYORDU Soluk soluğaydık zati usumuz yavaş yavaş derleniyordu. O gece 7 kere boşaldım. Serhat 10 dk kadar üstümde uzandı sonra yana çekildi. Serhatın dudaklarına bir öpücük kondurdum ve banyoya koştum. Çok ses çıkarmadan duş alacaktım ki peşimden serhat girdi içeri. Musluğu açıp beni duşun içindeki duvara dayadı. Dizlerinin üstüne çöküp bacaklarımı